“`html
İzmir’den mezun olan ODTÜ işletme bölümü öğrencisi, uzun süre tekstil sektöründe çalıştıktan sonra İstanbul’a taşındı. İş bulma çabasındaki genç kadın, gıda sektöründe çalışmaya başladıktan sonra İzmir’deki doğayla özlem hissetmeye başladı. Bir gün, Amerika’da katıldığı bir iş yemeğinde tabağındaki kuşkonmazla karşılaşması, hayatının yönünü tamamen değiştirdi.
Bu değişim yalnızca onun değil, yanındaki kadınların hayatını da dönüştürdü. Ege’nin doğal pazarlarında sıkça gördüğü yaban kuşkonmazı, artık Muğla’nın Ortaca ilçesindeki Güzelyurt köyünde 2,5 dönüm alanda üretilmeye başlandı. İlk iki yıl ürün beklemeyeceğini bilen genç kadın, bu süreçte tüm birikimlerini, bireysel emeklilik fonunu kullanarak bu zorlu denemeye adadı. Tohumlar toprağa ekildiğinde, şehir hayatını geride bırakıp hayatını tarlada sürdürmeye karar verdi.
On yıl sonra kuşkonmaz üretimini 212 dönüme çıkaran ve yanında çalışan Muğlalı kadınları da kendi işlerine kavuşturan Aslı Aksoy ile başarısının ardındaki hikayeyi paylaştık.
– Kuşkonmaz yetiştiriciliği fikri nasıl oluştu?
“Tekstil sektöründen gıda sektörüne geçiş, ne yapabileceğimi aradığım bir dönemde oldu. Bu alanda çalışma amacıyla hem yurtiçi hem de yurtdışındaki piyasayı yakından görmek istiyordum. Çalıştığım firma Anadolu’nun çeşitli ürünleriyle dolu büyük bir koleksiyon oluşturuyordu. Amerikalı pazarına ulaşmak için hem üretim sürecini hem de markaların pazarlanma dinamiklerini keşfetme fırsatım oldu.
Orada katıldığımız fuarın ardından bir restoranda, hemen yanı başımda kuşkonmazın bulunduğu bir yemek tadımına katıldım. O tabaktaki kuşkonmaz ve nefis ızgara etin uyuma hayran kaldım. İşte o an kuşkonmazla tanıştım. Ege’de doğal olarak tanıdığımız kuşkonmazı o anki deneyimimle farklı bir perspektiften düşünmeye başladım. Hemen yerel kaynakları araştırmaya başladım ve 2,5 dönümlük küçük bir alanda deneme üretimine başladım.”
– Destek aldığınız kişiler kimlerdi? Aileniz tarımcı mı?
“Hayır, babam emekli bir banka müdürü. Muğla’da yaşıyorlar ve ailem tarım ile uğraşmıyor. Ancak, akrabam Hasan ağabey çiftçilik yapıyordu ve onu projeme dahil etmekte ikna ettim. Küçük bir alanı kuşkonmaz için ayırmayı kabul etti. Araştırmalar yaparak fide temin ettim ve süreç boyunca ne olup bittiğini onunla birlikte izledim.”
“Türkiye’deki ilk kuşkonmaz üretimini başlatan bir firma bana destek sağladı. Çünkü o dönemde bu alanda bilgi kaynağı bulunmuyordu. Fideleri de onlardan aldım.”
– Daha önce tarım yapmış mıydınız?
“Hayır, sadece yaz aylarında babamla domates ve biber ektik. Bu konuda bilgi seviyem oldukça sınırlıydı. Kuşkonmaz, normal bir sebze gibi değil; ondan dolayı yetiştiriciliği biraz daha karmaşık. Fide dikin, bakım yapın ve ancak üçüncü yılda hasat elde etmeye başlayın.”
“O süreçte ben de her fırsatta eğitim almak ve çiftlik ziyaretleri düzenlemek konusunda yoğun çalıştım. Deneme üretimimde hasat zamanı gelmeden önce, 20 dönümlük ana tarlamızı kurmaya karar verdim. Hasat mevsimi yaklaşırken işimden ayrıldım ve Mart ayında hasada başladım.”
ÖZEL FİNANSMAN GEREKİYOR
– O dönemde finansal zorluklar yaşadınız mı?
“Tabii ki yaşadım. Çalışmaya devam ettim ve bireysel emekliliğimi bozarak gerekli finansmanı sağladım. Hiçbir gelirim olmadan beklemem mümkün değildi. Fideleri almak ve tarla kirasını ödemek zorundaydım. Her şey kirasız olarak ayarlanmıştı. Bunun yanı sıra değişken maliyetlerimi ödemek için de çalışmaya devam ettim. O süreçte 2 dönümlük araziden sonra ancak 20 dönüme geçebildim.”
– İlk hasattan para kazanmak mümkün oldu mu?
“Kesinlikle! Hatta Hasan ağabey ile paylaştım. İlk 20 dönüm arazim devreye girince, ben ona kendi arazimi hediye ettim. Çünkü onun desteği olmasa, bu işe başlamaya cesaret edemezdim. O dönemde gerekli bilgiye sahip biri yanımda olmaması önemliydi.”
KADIN GÜCÜYLE BÜYÜYORUZ
“Şu anda benimle yevmiyeli çalışan kadınlar, kendi tarımlarıyla ilgili dikim yapmaya başladılar. Artık kendi ürünlerini üretiyorlar. Ben de Muğla Yeşilçam’da 4 dönüm toprak ayırdım. Kadınlardan biri 12 dönüm, diğeri 5, bir diğeri 7 ve diğerleri de 8 dönüm alanlarda tarım yapmaya başladılar. Onların hasat dönemi ise önümüzdeki yıl başlayacak. Tüm bunlar organik tarım kapsamında ve kontrollü üretim standartlarında gerçekleşiyor.”
– Harika bir gelişme…
“Kesinlikle! Kadınların hasatlarının başlaması benim için en keyifli kısım. Bu arada 2020 yılında Antalya’da 212 dönüm daha ekim gerçekleştirdim.”
– Neden Antalya’yı tercih ettiniz?
“Muğla’da bu ölçekte büyüyebilecek alanlar sınırlıydı. Antalya, büyük yatırımlar için daha uygun. Tek parselde geniş araziler bulmak zor. Bu nedenle Antalya’ya yöneldim. Orada, yüzde 25 ortaklık payı ile bir avukat arkadaşımla birlikte yatırım yaptık. Ayrıca, burada yalnızca uluslararası tarım sertifikalarına sahip üretim yapmakta olduğumuzu belirtmeliyim.”
– Kuşkonmaz üretimi gereksinimleri açısından zor değil mi?
“Üretim süreci oldukça emek yoğun. İki yıl beklemek zorundasınız, ancak bunun ardından uzun yıllar verim alırsınız. Ancak son sezonda, maliyetlerin hızla artmasıyla üretim zorlaşmaya başladı. İhracatta Euro bazında çalışmak da farklı zorluklar getiriyor ve bu dengeyi sağlamak her geçen gün daha da zorlaşıyor. Ancak, Türkiye’de kuşkonmazın tanınması ve tüketilmesi konusunda önemli bir adım atıldı. Üretim alanları da sürekli genişliyor.”
– Özellikle kadınlarla çalışmayı mı tercih ediyorsunuz?
“Kuşkonmaz üretimi, kadın laboratuvarı odaklı bir iş. Emek yoğun süreçler gerektiriyor. Her gün hasat yapmamız gerekiyor ve bu süreç belirli zamanlarda başlıyor. Kadınlar, bu işin fiziksel zorluklarını daha iyi kaldırabiliyor. Antalya’daki tarlada 25 kişiye kadar çalışan bulabiliyoruz, ancak Muğla’daki tüm ekip kadınlardan oluşuyor. Komşularımla birlikte çok uyumlu bir düzen oluşturduk. İşletmemizin hem tarımsal hem de ekonomik olarak büyümesi için önemli bir fırsat bu.”
– Yalnız mı ilerliyorsunuz?
“Bu işi anlatırken belirli firmalardan bahsediyorum; fideleri aldığımız ‘Nomad Tarım’ gibi. Aile hayatımda sonradan karşılaştığım tanışıklıklar, iş ilişkilerime de yansıdı. 7 yıl tanıştıktan sonra evlendim. Beni destekleyen başka bir çiftçiyim. Aslında ben de diğer üreticilerle birlikte sözleşmeli bir üretici konumundayım. Uygun maliyetlerin sağlanması ve kuşkonmazın daha fazla bilinmesi için birlikte mücadele ediyoruz.”
Berrin Tuncel Birer
“`